Saturday, June 22, 2013

"Dinsiz"

İnsanları sürekli birtakım kalıplara sığdırmaya uğraşırsanız onları asıl sizler bölmüş olursunuz, ne Tayyip Erdoğan'a ne "Occupy" ne de başka örgütlere gerek kalmaz bu durumda... Ben Ateist değilim.. fakat olabilirdim. Ateist olana da, Kabalist olana da saygım en az "Elhamdullillah Müslümanim" diyenlere olduğu kadar çoktur. Bu saygıyı da askıya almak zorunda kaldığım nokta ise beni kendi inançlarına çekmek için proproganda yapmaya başladıkları nokta olur. Bu hissim ne hristiyan, ne müslüman, ne putperest için değişmez. Ben senin inancına saygılı olmak için elimden geleni yaparım...

Ama sen bunu suistimal edip beni inanmadığım halde çarşaflara mahkum edeceksen, veya senin dininde et-balık vs. yemek yasak diye beni vejeteryan olmaya zorlayacaksan (bazı hindu dinlerinde sırf domuz değil, hayvan eti tümden yasaktır mesela), ya da "alkol, seks haram" deyip beni tadında keyif almayi bildiğim ve belki vazgeçmek istemeyeceğim hayatın bazı ufak tefek zevklerinden bir bir mahrum bırakacaksan o noktada sana olan saygımı kaybedersin... Çünkü haram dediğin de günah dediklerin de senin inancin. Benim değil.


Ben, bir yaratanın varolduğuna inanmak istemeyi seçmiş olsam da yanımdaki arkadaşım tümden inanmamayı seçmiş olabilir, aklıma gelmeyen birsürü farklı felsefe ve inanç var, insanların mensubu olmayı seçtiği... Ve bu inançlar başka canlıların ve insanların yaşam hakkına saldırmadığı sürece hepsine saygı göstermez aralarından sadece bazılarına varolma hakkı tanırsam benim yapt
ığım da adaletsizlik olur.

Bu demek değil ki zaman zaman dinler ve felsefelerle ilgili duyup öğrendiklerimi asla eleştirmeyeceğim... Eleştirmek insanin en doğal hakkı. Fakat eleştiriyi saygısızlık boyutuna taşımamak gerek mümkünse...

Senin fikrini, inancını yanlış buluyor olabilirim ama o fikre inanma, onu sesli söyleme ve savunma hakkını korumak, insan olarak benim görevim... Ve benim senin fikirlerine ters düşüncelerimi gizlemek zorunda kalmamam, özgürce söyleyebilmemse senin insan olarak bana karşı hem borcun hem de görevin... Ben Kabalist de olsam, Satanist de olsam, Ateist de olsam, Musevi, Hristiyan, M
üslüman, Buddist, ya da şimdiki gibi Dinsiz de olsam bu görevin asla değişmeyecektir; çünkü bizi ayıran bütün bu farklı felsefe ve inançlardan önce gelen ve yeri geldiğinde bizi birleştirmeye yeterli olması gerekecek çok önemli bir gerçek var:

O da, hepsinden önce İNSAN olmamız gerektiği gerçeği!!!

(ve malesef Gezi olayları sırasında Başbakanımız başta olmak üzere bircok sorumluluk sahibi olması gereken insan, en başta bunu unuttular; 
özellikle parktaki gençlere saldıkları, ya da "saldır" emrini verdikleri ve yandaş medyada olayları çarpıtarak anlattıkları anlarda...)

No comments:

Post a Comment

Please feel free to leave a comment.